Kayıtlar

Kasım, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dostlar

Havada binlerce farklı bulut vardı. Hepsi zihnimden geçen şeylere tekabül ediyordu sanki. Parça parça, bazen iç içe geçmiş bulutlar, güneşi alt etmişti. Güneş nadiren kafasını bulutların arasından çıkarınca, bir başka bulut gelip mahallenin kulağı kesik kabadayısı gibi güneşin parıltısını yok ediyordu. Yukarıda bunlar olurken, aşağıda Tuna Nehri uysal bir şekilde önümde uzanıyordu. Bulutların yorgunluğunu benliğinde hissediyordu. Ağırdı, omuzlarında Avrupa’nın tüm yükü varmış gibiydi, üstüne üstlük karamsarlığı hemen kıyısından bakınca ayyuka çıkıyor ve içimi karartıyordu. Budapeşte’deki Margaret Adası’nın en uç noktasında oturmuş etrafa bakıyordum. Tıpkı eski günlerdeki gibi nehre bakıp iç dünyama yolculuk yapmayı amaçlamıştım. Bu nokta benim için kıymetliydi. Burada çok defa yalnız ve çok defa başka insanlarla oturmuştum. Tek başımayken pek konuşmazdım, içimdeki sesler susmazdı ama ağzımdan bir tını bile çıkmazdı. Başkalarıyla olduğumda genellikle çenem kapanmazdı. Burası benimd